25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ORTADAN KALDIRILMASI İÇİN ULUSLARARASI KADINA ŞİDDETLE MÜCADELE GÜNÜ
BASINA VE KAMUOYUNA;
25 Kasım 1960, Patria, Minerva, Maria Mirabel’in kardeşlerin cesetleri bir uçurumun dibinde bulunmuş ve kardeşlerin, tecavüz edilerek vahşice öldürüldüğü ortaya çıkmış ve onlar diktatörlüğe karşı mücadelenin sembolü olmuşlardır.
Kadına yönelik şiddet; sağlık, hukuk, eğitim, gelişim ve her şeyin üstünde bir insan hakları sorunudur. Bu aynı zamanda, dünyanın en yaygın ama en az tanımlanan, gizlenen ve gözden uzakta tutulan evrensel problemidir.
Yasalarımızda yapılan değişikliklerin kadına yönelik şiddeti azaltmaya yetmediği, hatta en önemli insan hakkı olan yaşam hakkını ihlal eden öldürme filinin arttığı bir gerçektir. Yapılan son araştırmalarda Çanakkale merkez ilçe, toplumsal cinsiyet eşitliğinin en çok sağlandığı Türkiye'deki beş ilçeden biri olmasına rağmen; özellikle pandemi sürecinde kadına ve çocuğa şiddet olaylarında büyük artış gözlemlemekteyiz. Açılan boşanma davalarının büyük bir bölümünde fiziksel şiddet olmasa da manevi, cinsel, ekonomik şiddet gibi şiddet olduğu dahi fark edilmeyen şiddet türlerine maruz kalan çocuk ve kadınlara rastlıyoruz. Bu artışın önemli bir nedeninin de ülkemizde mevzuatla uygulama arasındaki yetersizliktir. Mücadelede sonuca varılmak isteniyorsa devletin bu soruna odaklanması gerekmektedir.
İstanbul sözleşmesine ilk imza atan ülke olmamıza ve sözleşmede açıkça yasaklanmasına rağmen; aile hukuku ve kadına karşı şiddet alanında uzlaşma ve arabuluculuk uygulamasına tabi olmasının düşünülmesi hukuki dayanaktan yoksundur. Bu uygulamanın sözleşmenin ihlaline yol açacağı gibi, kadına yönelik şiddetin önlenmesi mücadelesine de engel olacaktır.
Kadına yönelik şiddetin ‘bir hak ihlali ve insanlık suçu’ olduğunun herkes tarafından kabul edilerek bu yönde mücadele edilmesi ve herkesin “KADINA ŞİDDETE HAYIR” demesi gerektiğini, basına ve kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.
ÇANAKKALE BAROSUKADIN HAKLARI KOMİSYONU