Değerli MESLEKTAŞLARIM,
Değerli KONUKLAR,
Değerli BASIN MENSUPLARI,
Hepinizi Çanakkale Barosu adına, Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarım adına, kendi adıma sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Bu özel günde en başta Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Atatürk ile şehitlerimizin ve yitirdiğimiz değerli meslektaşlarımızın aziz hatıraları önünde sevgi ve saygı ile eğiliyorum.
Değerli Konuklar,
Onurlu bir mesleğin mensubu olarak Avukatlık mesleğinin, insanlık açısından da çok önemli bir meslek olduğunu vurgulamak isterim.
Çünkü Avukat;
Demokrasinin ve özgürlüklerin teminatıdır.
Çünkü Avukat;
Eski Yunan’da kölelerin, Roma’da esirlerin özgürlüğü için savaşandır.
Çünkü Avukat;
İnsan Hak ve Özgürlükleri Bildirgesini yazandır.
Çünkü Avukat;
Masumu koruyan, hakkı gözeten, adaletsizliğe karşı çıkandır. Despotlara ve tiranlara direnendir. Kendini hakkaniyete adayan, eşitlik, özgürlük ve barış için mücadele edendir.
Çünkü Avukat,
Bütün memleketlerin yerlisi, bütün yüzyılların Çağdaşı’dır.
Saygıdeğer Meslektaşlarım,
Değerli Konuklar,
Kutladığımız gün, meslektaşlarımız için böylesine onurlu, toplumumuz için de böylesine önemli bir gündür.
Dünyanın en onurlu; fakat en zor mesleklerinden birisi avukatlık mesleğidir.
Bugün mesleğimizle ilgili Türkiye’nin çeşitli yerlerinde üzücü hadiselere tanıklık ediyoruz. Çanakkale de dâhil ülkemizin çeşitli yerlerinde avukatlar, fiziki saldırılara maruz kalmaktadırlar. Maalesef Ülkemizde son 10 yıl içerisinde meslektaşlarımıza yönelik 300'den fazla saldırı olmuştur. Bunun en yakın örneği Çanakkale’nin Çan, Yenice ve en son olarak da Ayvacık ilçesinde meslektaşlarımıza karşı olmuştur.
“Kanun" adına değil, “hukuk" adına yemin ederek başladığımız mesleğin mensupları olarak;
avukatlara, barolara ve savunma mesleğine yönelik bu saldırıları esefle kınıyoruz.
Avukatlar tarih boyunca köle kullanmadılar fakat hiçbir zaman efendileri de olmadı.
Büyük Önder Atatürk’ün dediği gibi
“Herhalde âlemde bir hak vardır ve hak, kuvvetten üstündür.”
Biz avukatız, hukukçuyuz, zulme ve baskıya boyun eğmeyiz.
Biz gücümüzü kuvvetten, güçlüden değil; hukuktan, haktan ve halktan alırız.
Saygıdeğer Meslektaşlarım,
Değerli Konuklar,
Gerek İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri hakkında açılan kamu davası,
Gerek avukat bürolarının, savcı ve baro temsilcisi olmadan aranması,
Gerekse de avukatların gözaltına alınmaları, şiddete maruz kalmaları,
Mesleğimiz açısından düşündürücüdür.
Avukatın, hukuka aykırı saldırılara maruz kalabildiği bir yerde, kişi güvenliği hakkından ve özgürlüklerden söz edilemez.
Adalet devletin temeli, savunma da adaletin temelidir.
Avukat yoksa adalet de yoktur!..
Sevgili Meslektaşlarım,
Modern devlet düzeninin temelini malumunuz güçler ayrılığı ilkesi oluşturmaktadır.
Parlamenter sistem içerisinde Yasama, Yürütme ve Yargı kuvvetleri, birbirlerinden bağımsız güçlere ve sorumluluklara sahiplerdir.
Dolayısıyla hiçbir güç, diğerini boyunduruğu altına almaz.
Böyle bir düzende bağımsız yargı demokrasinin de teminatı olur. Demokrasi ancak bu halde eksiksiz bir demokrasiye döner. Temennimiz daima bu yöndedir.
SİZİNLE ÇOK ANLAMLI BİR HİKÂYEYİ PAYLAŞMAK İSTERİM.
1700’lerin ortasında Prusya Kralı, Berlin yakınlarında bir araziyi çok beğenir ve almak ister.
Askerler, içinde değirmen bulunan arazisinin sahibiyle görüşürler ama köylü araziyi satmak istemez.
Bunun üzerine Kral sinirlenir ve köylüyü huzuruna çağırır, araziyi neden satmak istemediğini sorar.
Köylü, “bu değirmen babama babasından, bana da babamdan kaldı. Benden de, evlatlarıma kalacak.” der.
Bu cevap üzerine Kral, “Benim verdiğim parayla Almanya’da istediğin kadar değirmen alabilirsin. Kaç para istiyorsun? ’’ deyince, köylü yine de araziyi satmayacağını söyler.
Bunun üzerine Kral çılgına döner ve “Unutma ki ben kralım” der.
Köylü de Kral’a cevap verir:
“Asıl sen unutma. Berlin’de hâkimler var. Bu ülkede hiçbir güç, Kral da olsa adaletten üstün değildir.”
İşte bu sebeple Berlin’e gittiğinizde Kralın sarayı ile değirmeni yan yana görürsünüz.
Hala ayakta duran o değirmen, hukuka saygının bir abidesidir. Hukukun hiçbir gücün arka bahçesi olmadığını bize haykırmaktadır.
Değerli dinleyenler,
Sözlerimi tamamlarken belirtmeliyim ki;
Özlemimiz; çağdaş bir Türkiye,
İsteğimiz; bağımsız yargı, adil yargılanma hakkı ve savunma özgürlüğü,
Hedefimiz; demokratik, laik ve sosyal hukuk devletinin korunmasıdır.
Bu duygularla, “5 Nisan Avukatlar Gününü’’, Herkes İçin Adalet, Adalet İçin Avukat diyerek kutluyor, Çanakkale Barosu adına hepinize saygılarımı sunuyorum.