BASIN AÇIKLAMASI
Tarih: 4.06.2013 | Okunma Sayısı: 2601

 

ÇANAKKALE KAMUOYUNA

 

 

            Taksim Gezi Parkı'nda demokratik haklarını kullanan vatandaşlarımıza karşı güvenlik kuvvetlerince uygulanan orantısız güç ve ardından yaşanan gelişmeler kamuoyunun malumudur.

           

            Uluslar arası sözleşmeler ve Anayasamızca güvence altına alınmış temel hak ve hürriyetlerin kullanılması sırasında yürütme erki tarafından gereken sağduyu ve hoşgörünün gösterilmemesi ve sonrasında ortamı geren açıklamaların, demokratik toplum ve hukukun temel ilkeleri karşısında herhangi bir izahı bulunmamaktadır.

           

            Nitekim başta Cumhuriyetimizin kurucusu ve medeniyet ışığımız Mustafa Kemal Atatürk'ü unutturma, itibarsızlaştırma          çabaları yanında vatandaşları hor gören söz ve itiraz hakkı tanımayan ülkemizin ve milletimizin bütünlüğü ve temel değerlerine karşı takınılan olumsuz tutumun da bunda payı vardır.

 

            Tepkilerin halk arasında yaygınlaşması ve tüm yurdu sarmasının temel sebeplerinin bunlar olduğu kanaatindeyiz.

           

            Azınlığın çoğunluğa tahakkümü nasıl kabul edilemez ise, çoğunlukçu demokrasi anlayışı da hukuk düzeni tarafından korunamaz.  Aslolan çoğunlukçu değil çoğulcu demokrasi anlayışıdır. Çoğulcu demokrasi anlayışında her bireyin doğuştan sahip olduğu vazgeçilmez devredilmez temel hak ve özgürlükleri güvence altındadır. Ne kadar güçlü olursa olsun hak kuvvetin üstündedir. Temel hak ve hürriyetler oylamaya veya çoğunluğa dayanan iktidarın keyfiyetine tabi tutulamaz.

 

            Bu süreçte medya üzerindeki baskıların da etkisiyle halkı aydınlatma ve bilgilendirme görev ve sorumluluğunu yerine getirmemiştir. Toplum vicdanı nezdinde medya hizmet sağlayıcı vasfını ve işlevini kaybetmiştir. Halka arşı haklın doğru dürüst bilgi ve haber alma haklarına yönelik öncelikli kamusal sorumluluğunu ihlal etmiştir. Yaşanan halk direnişi sürecindeki medyanın duyarsız tavrını kınıyoruz.

 

            Bir kişi bile olsa herkesin söz söyleme itiraz etme ve eleştirme hakkı vardır. Bu haklar;  toplantı ve gösteri yapma hakkını da kapsar. İdarenin görevi bu hakların kullanılmasını kolaylaştırmak ve güvence altına almaktır. Haklarını kullanan insanların üzerine gaz sıkmak değildir.

 

            Ancak bu demokratik hakkın kullanılması kapsamında masum halk hareketini istismar etmeye çalışan dolayısıyla yasal hakkı kötüye kullanan kişi ve grupların olduğu da üzüntüyle müşahade edilmektedir. Bu şekilde hukuk dışı eylemlerde bulunanları da orantısız güç kullananları da tasvip etmemiz mümkün değildir. Şiddetin her türlüsünü kınıyoruz.

 

            Kentimiz halkı da, olayların başlangıcından bu yana temel hak ve özgürlüklerimiz ile cumhuriyet değerlerimize sahip çıkarak demokratik haklarını kullanmışlardır, kullanmaya da devam etmektedirler.

 

            Sevindirici olan halkımızın son derece olgun bir demokratik tavır içerisinde tepkilerini gösterirken zarar verici ve suç teşkil eden bir eylem yaşanmamıştır. Bu anlamda sağduyulu yaklaşımları ve yüksek demokrasi kültürüne katkılarından dolayı Çanakkalelilere teşekkür ederiz. Herhangi bir olumsuzluk yaşanması durumunda Çanakkale Barosu mensupları olarak şüpheli-sanık hakları ile ilgili her türlü hukuki desteğe hazır olacağımızı kamuoyuna bildirmek isteriz.

           

Siyasi iktidarı da aynı sağduyu ve olgunluğa davet ediyoruz.

 

                                                                                                  Av. Bülent ŞARLAN

                                                                                         ÇANAKKALE BAROSU BAŞKANI

                                                                                                 
23.12.2024
AV. ARDAHAN DİKME
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.