CUMHURİYET
SAVCILIKLARININ VALİLİKLERE BAĞIMLI KILINMASI ADALETİ TARTIŞILABİLİR
HALE GETİRİR.
Ülkemiz son yıllarda demokrasi ve Hukuk Devleti alanında çok ciddi sıkıntılar yaşamış ve yaşamaya devam etmektedir.
Bu
çerçevede, bu gelişmelerin ardından yapılmak istenen HSYK Kanunu'ndaki
değişikliklerle yargı tarafsızlığını ve bağımsızlığını tamamen ortadan
kaldırmaya yönelik çalışmalar, Kanuna aykırı bir şekilde Adli Kolluk
Yönetmeliği değişikliği ve yine Adli Kolluk Personelinin Valiye bağlanmaya
çalışılması "soruşturmanın gizliliği" ilkesine aykırı, yargı
bağımsızlığını tartışılır hale getirecek; kuvvetler ayrılığına ortadan kaldıran
otoriter bir anlayıştır. Bu anlayışı hiç bir hukukçunun ve hukuk devletine
inanan kişinin kabul etmesi mümkün değildir.
Cumhuriyet
Savcıları, kamu adına İddiayı temsilen; "Savunma" ve
"Hükümle" birlikte Yargının kurucu unsurlarındandır.
C. Savcılarının Soruşturma yetkileri yargısal bir işlemdir.
Soruşturma
bir bütündür ve yürütülmesi esas olarak C.Savcılarının yetki ve
sorumluluğundadır. Kanunda
gösterilen ve usulüne uygun yapılan başvurular ve mahkemelerce verilen kararlar
dışında C. Savcılarının soruşturma işlemlerine doğrudan ya da (Savcı görev
değişikliği gibi yöntemlerle) dolaylı biçimlerde müdahale edilemez. Özellikle de İdari görevleri
kapsamında C.Başsavcılıkları, HSYK ya da Bakanlık v.s hiç müdahale
edemez. Bu fiil TCK nun
277.(Ve/veya 288.) maddesinde yer verilen suçu oluşturur. Bu hükümlerin kanuna
koyulmasının temel amacı, Yargıyı; diğer kamu güçlerine ve gerekçede
belirtildiği gibi "kapıları tutanlara" karşı da korumaktır.
C.Savcılıklarının
soruşturma işlemlerini yürütürken ; {"Memurin
Muhakemat" gibi, "MİT Yasası" gibi; Soruşturma usullerini
kurallara bağlıyoruz} diyerek.. Kolluğun; sicil yönünden İçişleri Bakanlığı'na
bağlı olduğu bahanesiyle, adli faaliyetlerinde de harekete geçmesini, Valilerin
iznine bağlamak; Anayasaya ve Kanuna aykırıdır, Yargı bağımsızlığına
müdaheledir. Kuvvetler ayrılığının reddidir.
Diğer
taraftan, ülkemizde toplantı ve gösteri yürüyüşleri ile ilgili kısıtlamalar,
düşünce özgürlüğü anlamındaki polis müdahaleleri, hukuk devleti anlayışına ve
demokratik kurallara tamamı ile aykırı davranışlardır.
Yine,
"İNTERNET YASA TEKLİFİ TEKNO-POLİTİK CENDEREDİR." İletişim
özgürlüğünün ortadan kaldırılmasına yönelik bir tekliftir.
Getirilmek
istenen bu değişiklikle
Bu
nedenlerle tüm Yurttaşlarımıza sesleniyoruz; Biz,
Barolar olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de demokrasiye, kuvvetler
ayrılığı ilkesine ve hukukun üstünlüğüne olan inancımız doğrultusunda
mücadelemize devam edeceğiz. 04.02.2014
Av.Sümer
GERMEN -Aydın Baro Başkanı
Av.Yaşar MEYVACI -Balıkesir Baro Başkanı
Av.Halime
AYNUR -Bilecik Baro Başkanı
Av.Bülent
ŞARLAN -Çanakkale Baro Başkanı
Av.Müjdat
İLHAN -Denizli Baro Başkanı
Av.Sabit
ÖZDOĞLAR -Kütahya Baro Başkanı
Av.Zeynel
BALKIZ -Manisa Baro Başkanı
Av.Mustafa
İlker GÜRKAN -Muğla Baro
Başkanı
Av.Baki
KANTAR -Uşak Baro
Başkanı
Av.Cevdet
BEKLER -Yalova Baro Başkanı