GEZİ DAVASI HAKKINDA
Tarih: 28.04.2022 | Okunma Sayısı: 318

 

Kamuoyunda “Gezi Davası” olarak bilinen ve 17 kişinin 2013 tarihli Gezi Parkı eylemlerini organize ederek, hükümeti devirmeye kalkıştıkları gerekçesiyle yargılandıkları davada mahkeme heyeti oy çokluğu ile, T.C.K. md.312/1 kapsamında sanık Osman Kavala’nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına, diğer sanıkların ise aynı suça iştiraklerinin yardım boyutunda kaldığından bahisle 18’er yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir. Daha önce beraat kararı verilen aynı olay ve olgular hakkında, delillerde ve tüm dosya kapsamında hiçbir unsur değişmemesine rağmen verilen bu mahkumiyet hükümleri hukuk devleti ve hukuk güvenliği ilkeleri açısından kaygı vericidir. Üstelik aynı heyette görev yapan bir hakimin karşı oy yazısında belirtildiği üzere, dosyada bulunan tek delil olan dinleme kayıtlarının hukuka aykırı delil niteliğinde olduğu iddiası karşısında, yasak delile dayanarak ve destekleyici somut, kesin, her türlü şüpheden uzak ve inandırıcı hiçbir delil olmaksızın bu şekilde karar verilmesi, hukuken kabul edilebilir olmadığı gibi, hukuka güven adına da zarar vericidir.

 

Tüm bu hususlara bir de yargılama sürecinde, AİHM tarafından tespit ve tescil edilen hak ihlallerinin eklenmesi ile ceza yargılamasına hakim temel ilkelere, hukuk devleti prensiplerine, temel hak ve özgürlüklere, ulusal ve tarafı olduğumuz uluslararası hukuki düzenlemelere açıkça aykırılık oluşturan nihai sonuç ortaya çıkmaktadır.

 

Çanakkale Barosu olarak hukuk devletine ve hukukun üstünlüğüne olan inancımızın en güçlü şekilde devam ettiğini ifade ederek, aksi yöndeki tüm durumlarda mücadelemizin hukuk ve adaletin tecellisi yönünde olduğunu saygıyla bildiririz.

 

ÇANAKKALE BAROSU

24.12.2024
AV. ARDAHAN DİKME
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.