KAZDAĞLARI SONUÇ BİLDİRGESİ
Tarih: 15.04.2013 | Okunma Sayısı: 2293

 

KAZDAĞLARI SONUÇ BİLDİRGESİ

 

TBB ve Çanakkale Barosunun Düzenlediği “Kazdağları ve Siyanürlü Altın Madenciliği”nin Sonuç Bildirgesi Açıklandı


TBB ve Çanakkale Barosunun Düzenlediği “Kazdağları ve Siyanürlü Altın Madenciliği”nin Sonuç Bildirgesi Açıklandı. Bildirge aşağıdaki gibi olup kamuoyuna duyurulur.

 

         Ülkemizin en güzel coğrafyasında yer alan Biga Yarımadası, Kazdağları, barındırdığı toplumsal, tarihsel, kültürel ve ekolojik değerleri nedeniyle yeryüzünün özgün doğal varlıklarının başında gelmektedir. Bacalarından zehir yayılan termik santraller ve siyanürlü altın işletmeciliği faaliyetleri Kazdağları’nda doğal yaşamı yoketmektedir.

 

Bu tehlikenin bilincinde olan Türkiye Barolar Birliği ve Çanakkale Barosu, Kazdağlarının tüm değerlerini korumak ve geliştirmek, bölgesel farkındalık yaratmak ve halkımızı bu konularda bilgilendirmek üzere Çanakkale’de 13-14 Nisan 2013 tarihlerinde bir etkinlik düzenlemiştir.

 

Biga Yarımadası ve Kazdağlarında ve ülkemizde doğal yaşama telafisi imkansız zararlar veren madencilik, altın arama, sondaj ve işletme faaliyetlerinin derhal durdurulması yaşamsal zorunluluktur.

 

Beş yıl önce Kuşadasında Türkiye Barolar Birliği tarafından düzenlenen “Çevre Sorunları İçerikli Yargı Kararları ve Uygulamaların Değerlendirilmesi” sempozyumunun sonuç bildirisinde dile getirilen tespit ve öneriler dikkate alındığında, Türkiye’de Çevre Hukuku alanında genel bir gerileme olduğu görülmektedir. Usul kuralları yönünden; süre ve menfaat koşulları, açılan idari davalarda mahkemelerce daha dar yorumlanmaya başlanmıştır. Çevre hakkı ve adalete erişim hakkı açısından bu durum önemli hak kayıplarına yol açmaya başlamıştır. Davaların esasına ilişkin verilen kararlarda ise “sürdürülebilir kalkınma” ilkesi etrafında somutlaşan işletmeci firmaların çıkarını kamu yararından, yaşam ve çevre hakkından üstün tutan bir anlayış yerleşmeye başlamıştır.

 

Kazdağları’nın korunması ve doğa koruma alanlarında bütünselliğin sağlanması acil bir görev olarak Devlet’in önünde durmaktadır.

 

 Biga Yarımadası ve Kazdağları’nda yeni maden işletmelerine izin verilmemeli, verilen altın arama ruhsatları derhal iptal edilmeli ve yargı kararlarına uyularak termik santrallerin faaliyetleri derhal durdurulmalıdır. Yeni termik santrallerin kurulmasına izin verilmemelidir.

 

Kazdağı, doğal bitki örtüsü olan ormanları, endemik türleri, gen kaynakları ve koruma alanları ile bölgenin yaşam kaynağıdır. Dünyamızın en önemli ekosistemlerinden birisidir. Kazdağı, tarihsel, kültürel, ekolojik ve toplumsal mirasımızdır. Kazdağları’nın Çanakkale il sınırları içinde yer alan korunması gereken bölümleri de Milli Park kapsamına alınmalıdır. Kaz Dağı ve yöresinin Biga Yarımadası ve yakın çevresi üzerindeki sayısız sosyo-ekonomik ve ekolojik katkıları ve olumlu etkileri de dikkate alınarak, koruma statüsünün kuvvetlendirilmesi gerekir.

 

            Sorunların çözümü toplumsallaşmadadır. Bunun için de bilgi paylaşımı, görüş alışverişi ve karar süreçlerine halkın katılımı gerçekleşmelidir. Bugün işletilen ÇED süreçlerindeki halkın katılımı basit bir formaliteden ibarettir. Bu yüzden ÇED süreçlerinin tüm aşamalarına gerçek anlamda halkın katılımı sağlanmalı ve yöre yurttaşlarının görüşleri dikkate alınmalıdır. Halkın katılımı hem ekolojinin korunmasının en önemli güvencesi, hem de demokratik toplum olmanın bir gereğidir. 

 

             Dünyada madencilik eskisinden çok farklılaşmıştır. Çevresel ve toplumsal anlamda zararlara karşı dirençli muhalefet örgütlenememiş, denetim süreçleri zayıf olan az gelişmiş ülkelere kaydırılmaktadır. Trona ve mermerciliği bir yana bırakırsanız ülkemizdeki yabancı madencilerin ilgisi neredeyse yalnızca altın-gümüş-­nikel-kobalt-bakır-molibdenle sınırlı kalmaktaddır. Buna paralel olarak Dünyada da maden arama ve geliştirme harcamalarının % 60'ı altın için, kalanın büyük bölümü de öteki düşük verimlilikte ve sorunlu metaller için yapılmaktadır. Yine bu harcamaların dörtte üçü az gelişmiş ülkelerde yapılıyor.

 

            Türkiye Barolar Birliği ve Çanakkale Barosu olarak siyasal iktidara ve ilgililere sesleniyoruz;

 

             Anayasa’da doğal varlıklarımızın korunmasına ve varolan Anayasamız’daki çevre hakkının güçlendirilmesine yönelik önerilere hak ettiği önemde yer verilmelidir.

 

            Yöre halkının haklı sesini duyun. Bölgedeki tüm maden arama ve sondaj faaliyetlerini durdurun, ruhsatları iptal edin. Bu bölgede yürütülen meşru ve haklı ekoloji ve yaşam direnişini saygıyla selamlıyor ve sonuna kadar destekliyoruz.

            Saygılarımızla.

 

            Türkiye Barolar Birliği                             Çanakkale Barosu

20.09.2024
AV. HANDE KESKİN
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.