MEVZUAT İZLEME KOMİSYONU
Tarih: 18.09.2013 | Okunma Sayısı: 3286

 

MEVZUAT İZLEME KOMİSYONU
 

5. BÜLTEN

 

 

(12/06/2013 – 11/09/2013)

 

 

 

KANUNLAR

 

 

-        YARGI HİZMETLERİ İLE İLGİLİ OLARAK BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN 07/07/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

 

-        6496 SAYILI SÖZLEŞMELİ ERBAŞ VE ER KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN 31/07/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

 

-        6495 Sayılı BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN 02/08/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

 

TÜZÜK

 

            - Yeni Tapu Sicil Tüzüğü 17/08/2013 tarihli RG'de yayımlanmıştır.

 

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI

 

 

1.      Anayasa Mahkemesi 22.11.2001 günlü, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 319. maddesinde yer alan “…ve her hâlde evlât edinme işleminin üzerinden beş yıl…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE karar vermiş, bu karar 12/07/2013 tarihli RG'de yayımlanmıştır.

 

 

2.      Anayasa Mahkemesi 25.6.2001 günlü, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun 15. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE karar vermiş, bu karar 12/07/2013 tarihli RG'de yayımlanmıştır.

 

 

3.      Anayasa Mahkemesi 31.8.1956 günlü, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun, 5.11.2003 günlü, 4999 sayılı Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 6. maddesiyle değiştirilen 11. maddesinin birinci fıkrasının Bu müddet içinde itiraz olmaz ise komisyon kararları kesinleşir. Bu süre hak düşürücü süredir.” biçimindeki üçüncü ve dördüncü cümlelerinin Anayasa’ya aykırı olduklarına ve İPTALLERİNE karar vermiş, bu karar 12/07/2013 tarihli RG'de yayımlanmıştır.

 

 

4.      Anayasa Mahkemesi 8.2.2007 günlü, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 10. maddesinin ikinci fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE karar vermiş, bu karar 12/07/2013 tarihli RG'de yayımlanmıştır.

 

 

5.      Anayasa Mahkemesi uzun süren hukuk davası ve uzun süren tutukluluk nedeniyle Anayasa' nın ihlal edildiğine ilişkin kararlar vermiştir. Bu kararlar 18/07/2013 tarihli RG'de yayımlanmıştır.

 

 

6.      Anayasa Mahkemesi 3.7.2005 günlü, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun, 17.6.2010 günlü, 5998 sayılı Belediye Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 1. maddesiyle değiştirilen 73. maddesinin: Onbirinci fıkrasının ikinci, üçüncü ve dördüncü cümlelerinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, 5998 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE karar vermiş, bu karar 23/07/2013 tarihli RG'de yayımlanmıştır.

 

 

7.      Anayasa Mahkemesi 23.7.2010 günlü, 6009 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un:

 

            5. maddesiyle 193 sayılı Kanun’un geçici 69. maddesinin birinci fıkrasına eklenen “Şu kadar ki,   vergi matrahlarının tespitinde yatırım indirimi istisnası olarak indirim konusu yapılacak tutar, ilgili          kazancın % 25’ini aşamaz.” biçimindeki cümlenin, Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE,

 

           

            62. maddesinin (ç) bendinde yer alan “… 2010 takvim yılı kazançlarına uygulanmak üzere …      ibaresinin, Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE karar vermiş, bu karar 26/07/2013 tarihli          RG'de yayınlanmıştır.

 

 

8.      Anayasa Mahkemesi 4.1.2002 günlü, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 20.11.2008 günlü, 5812 sayılı Kanun’un 25. maddesiyle değiştirilen 65. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “İadeli taahhütlü mektupla yapılan tebligatlarda mektubun postaya verilmesini takip eden yedinci gün, … kararın istekliye tebliğ tarihi sayılır” hükmünün Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE karar vermiş, bu karar 26/07/2013 tarihli RG'de yayımlanmıştır.

 

9.      Anayasa Mahkemesi 4.1.2002 günlü, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 42. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan birinci fıkrasında yer alan, “Mektubun postaya verilmesini takip eden yedinci gün kararın istekliye tebliğ tarihi sayılır”biçimindeki ikinci cümlenin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE karar vermiş, bu karar 26/07/2013 tarihli RG'de yayımlanmıştır.

 

10. Anayasa Mahkemesi 8.9.1983 günlü, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 32. maddesinin birinci fıkrasının “Mektubun postaya verilmesini takip eden yedinci gün, kararın istekliye tebliğ tarihi sayılır.” biçimindeki ikinci cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE karar vermiş, bu karar 26/07/2013 tarihli RG'de yayımlanmıştır.

 

11. Anayasa Mahkemesi “Türk Ceza Kanununun 305, 318, 319, 323, 324, 325 ve 332 nci maddeleri hariç olmak üzere, İkinci Kitap Dördüncü Kısmın Dört, Beş, Altı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlarda, Ceza Muhakemesi Kanununda öngörülen tutuklama süresi iki kat olarak uygulanır.” biçimindeki beşinci fıkrasının İPTALİNE; iptal hükmünün, Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 30.3.2011 günlü, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince, KARARIN RESMÎ GAZETE’DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK BİR YIL SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE karar vermiş, bu karar 02/08/2013 tarihli RG'de yayımlanmıştır.

12. Anayasa Mahkemesi 19.3.1969 günlü, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE karar vermiş, bu karar 13/08/2013 tarihli RG'de yayımlanmıştır.

 

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ KARARLARI

 

Aşağıda özetleri verilen kararlar 22/03/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

 

1.      Asker kişi sanık hakkında “kasten yaralama” suçu nedeniyle açılan kamu davasının, suçun askeri suç olmaması, askeri suça bağlı bulunmaması ve askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmiş olması nedeniyle ADLİ YARGI yerinde görülmesinin gerektiği hk.

2.      Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personel statüsünde bulunan sanık hakkında “emre itaatsizlikte ısrar” suçu nedeniyle açılan kamu davasının, 353 sayılı Yasa’nın 10. maddesinin birinci fıkrası (C) bendinin Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmesi nedeniyle ADLİ YARGI yerinde görülmesinin gerektiği hk.

3.      Asker kişi sanık hakkında, askeri suç olmayan, asker kişiye karşı veya askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlendiği de ileri sürülmeyen“banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması” suçu nedeniyle açılan kamu davasının, ADLİ YARGI yerinde görülmesinin gerektiği hk.

4.      4706 sayılı Yasa uyarınca, oluşturulan takdir komisyonu tarafından belirlenen kıymet takdiri ile, inceleme elemanlarınca belirlenen bedel arasındaki farkın tazmini istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

5.      Taraflar arasında imzalanan sözleşmeye dayanılarak, ödenen idari para cezasının davalı idarece tazmini istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

6.      2981 sayılı Yasa uyarınca tapu tahsis belgesi verilen davacı tarafından, davalı Belediyeye başvurusuna rağmen tapusunun verilmemesi üzerine tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

7.      İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

8.      Vatani görevini yerine getirirken, ateşli silahla yaralanarak, tedavisi için kaldırıldığı G.A.T.A.’da şehit olan askerin ailesinin maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davanın, ASKERİ İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesinin gerektiği hk.

9.      Emekli Sandığı (Devredilen) emeklisi olan davacının,serbest diş hekimine yaptırdığı diş tedavisine ait fatura bedelinin ödenmeyen kısmının ödenmesi istemiyle açtığı davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

10. Davalı İdarece düzenlenen ve damga vergisinden kaynaklanan ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın, 5510 sayılı Yasa’nın 88. maddesi gözetildiğinde ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

11. 1608 sayılı Kanun uyarınca verilen idari para cezasına karşı yapılan itirazın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.  

12. Sigortalı araç için araç sahibine ödemede bulunan sigorta şirketince, zararın giderilmesi istemiyle idare aleyhine açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

13. İmar planından kaynaklanan tazminat davasının, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

14. Türk Telekomünikasyon A.Ş.’de çalışırken 4046 sayılı Yasa’nın 22. maddesi uyarınca başka kuruma nakledilen davacının, özelleştirme tarihinden sonra tesis edilen işlemin iptali istemiyleaçtığı davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği

15. Türk Telekomünikasyon A.Ş.’de çalışırken Kurumun özelleştirilmesi nedeniyle başka kuruma nakledilen davacının, maaş nakil ilmühaberinin düzeltilmesi ve alacağının faizi ile birlikte tazmini istemiyle açtığı davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

16. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunundan kaynaklanan sorumluluk davasının, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

17. 213 sayılı Maden Kanunu uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

18. Su taşkını nedeniyle, davacının evini su basması sebebiyle meydana geldiği ileri sürülen zararın tazmini istemiyle açılan davanın, hizmet kusuru esasına göre İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesinin gerektiği hk.

19. İdarenin dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atmasından doğan zararın tazminine yönelik bulunan davanın haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

20. 2918 sayılı Yasadan kaynaklanan sorumluluk davasının, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

Aşağıda özetleri verilen kararlar 26/02/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

21. Askeri ve adli mahkemelere tabi kişilerin, müştereken suç işlemeleri halinde, eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı olmayan bir suç ise tüm sanıkların ADLI YARGI yerinde yargılanmalarının gerektiği hk.

22.  Asker kişi sanık hakkında, askeri suç olmayan, asker kişiye karşı veya askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlendiği de ileri sürülmeyen “uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama" suçu nedeniyle açılan kamu davasının, ADLİ YARGI yerinde görülmesinin gerektiği hk.

23. 1-Asker kişi sanıklar hakkında “kasten yaralama ve hakaret” suçlarına uygun eylemleri nedeniyle açılan kamu davasının, suçun askeri suç olmaması, askeri suça bağlı bulunmaması ve askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmiş olması nedeniyle;

            2-Sivil kişi sanık hakkında açılan kamu davasının, Anayasa, 353 ve 5271 sayılı Yasa’da   yapılan değişiklikler nede-niyle ADLİ YARGI yerinde görülmesinin gerektiği hk.

24. Taraflarca 2003 yılında Taşocakları Nizamnamesi hükümleri uyarınca yapılan sözleşmenin, 5177 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren feshi istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği

25. 506 sayılı Yasanın 140. maddesi uyarınca verilen idari para cezasının süresi içinde ödenmediği nedeniyle düzenlenen ödeme emrinin ve haciz işleminin iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

26. Kredi kartı ile oyun oynatıldığının tespit edilmesi nedeniyle, Bayilik Sözleşmesinin 2/a ve Spor Müsabakalarına Dayalı Sabit İhtimalli ve Müşterek Bahis Oyunları Uygulama Yönetmeliğinin 24/s maddelerine istinaden davacı adına kayıtlı bayilik ruhsatının iptal edilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesinin gerektiği hk.

27. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca verilen idari para cezasına karşı yapılan itirazın ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

28.  5434 sayılı Yasa uyarınca talep edilen vazife malullüğü aylığı bağlanmasına karar verilmesi istemiyle açılan davanın, ASKERİ İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesinin gerektiği hk.

29. 1602 sayılı Yasa’ya göre asker kişi sayılan davacının sivil kişi olan eşinin ölümü nedeniyle açılan tam yargı davasının, olayda eylemin asker kişiye yönelik bulunması koşulunun gerçekleşmemiş olması karşısında, GENEL İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

30. Başçavuş olan davacıdan, konut edindirme yardımı altında yapılan kesintinin ödenmesi istemiyle açılan davanın, GENEL İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

31. Sağlık hizmetinin yürütülmesi sırasında meydana gelen maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

32. Maaş nakil belgesinin düzeltilmesi istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

33. 3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

34. İnternet Toplu Kullanım Sağlayıcıları Hakkında Yönetmeliğin, 5. maddesine aykırı faaliyette bulunulduğundan bahisle, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'un 7. Maddesi uyarınca Kaymakamlık Oluruyla verilen para cezasının iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

35. Deniz Kuvvetleri Komutanlığında sivil memur olan davacı tarafından; uzman erbaşlıkta geçen hizmet süresinin birleştirilerek, derece kademe ilerlemesi yapılması yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın, GENEL İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk. 

36. Sivil memur olan davacının, ek özel hizmet tazminatı verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın, GENEL İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

37. 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

38. 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

39. 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

40. Yargı kararı ile yükümlü tutulduğu tazminatın tamamını ödeyen davacı tarafından, ödenen tazminattan kusur ve sorumluluğu oranındaki tutarın, olayda sorumlu olduğu ileri sürülen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndanrücuen tahsili istemiyle açılan davanın, Borçlar Kanunu hükümlerine göre, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

41.  4857 sayılı İş Kanunu uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

42. 2499 sayılı Kanun’un 47. maddesi uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davanın, yapılan yeni düzenleme nedeniyle İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

43. 5149 sayılı Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

44. 1608 sayılı Kanun’un 1. maddesine göre onbeş gün süreyle meslek ve ticaretten men edilmesine ilişkin Encümen Kararının iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

45. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

46. 4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanunu uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

47. 3257 sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davanın, yeni düzenleme de gözetilerek ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

48. 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

49. Yönetmelik, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

50. Davacının taşınmazının, 2863 sayılı Yasa uyarınca 1. derece arkeolojik sit alanı olarak belirlenmesi sebebiyle mülkiyet hakkına getirilen kısıtlama sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

51. Davacının rahatsızlığında kullanılan stent bedelinin tarafına ödenmemesi üzerine açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

Aşağıda özetleri verilen kararlar 01/08/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

 

52. İmar uygulaması sonucu, önceki malikin tapulu taşınmazı üzerinde bulunan yapı, eklenti ve ağaçların Hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerinde kalması halinde; yapı ve eklenti sahibinin kullanımının, 2886 sayılı Kanunun 75. Maddesinde açıklandığı şekliyle fuzuli işgal olarak değerlendirilemeyeceği, 3194 sayılı Yasanın 18. Maddesinin 9. Fıkrası uyarınca yapı bedeli ödenmediği ve bu konuda anlaşma da yapılmadığı anlaşılmakla, ecrimisil ihbarnamesinin iptaline ilişkin açılan davanın reddine dair İdare Mahkemesinin kararının kaldırılması ve imar öncesi malik olan kişinin ecrimisile borçlu olmadığının tespitine ilişkin bulunan adli yargı kararının benimsenmesi suretiyle HÜKÜM UYUŞMAZLIĞININ GİDERİLMESİ hk.

53. Site Yönetimi Olağanüstü Genel Kurulunca kabul edilen Yönetim Planının, 5711 Sayılı Kanuna uyarlanması nedeniyle tapu siciline tescili isteminin,Tapu Müdürlüğünce reddedilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılanve634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun uygulanmasından kaynaklanan davanın, aynı Yasanın Ek.1 maddesi kapsamında ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesinin gerektiği hk.  

54. Davacı ile davalı idare arasında imzalanan “Geçici Hizmet Sözleşmesi”nin feshi nedeniyle oluştuğu öne sürülen kötü niyet tazminatı ve maddi zararın faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

55. Tapu kayıtlarının özenle tutulmadığı, tapu sicil müdürlüğü ve kadastro müdürlüğünün yaptığı yanlışlık ve hatalar nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemine ilişkin davanın, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1007. maddesine göre ADLİ YARGI YERİNDE görülmesinin gerektiği hk.

56. Maddi hasarlı trafik kazası sonucu düzenlenen trafik kazası tespit tutanağının iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

57.  Emekli Sandığı iştirakçisi iken vefat eden babasından dolayı yetim aylığı alan davacının, boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle aylığının kesilmesine ilişkin davalı idare işleminin iptali istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

58. Sigortalı araç için araç sahibine ödemede bulunan sigorta şirketince, zararın giderilmesi istemiyle idare aleyhine açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

59. 2918 sayılı Yasa’nın Ek 2/3. maddesi uyarınca verilen para cezasının ve aracın 60 gün süre ile trafikten men edilmesine ilişkin kararın iptal edilmesi istemiyle açılan davanın, Kabahatler Kanunu’nun 3 ve 27/8. maddesi hükümleri uyarınca İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

60. Ruhsat ve projeye aykırı yapılar nedeniyle; meydana gelen yangında, zararın davalı Belediye tarafından giderilmesi istemi ile açılan tazminat davasının, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

61. Davalı Belediyede, sözleşmeli personel olarakçalışmakta olan davacının sözleşmesinin feshi yolundaki işlemin iptali istemiyle açtığı davanın İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

62. Davacının Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nda çalıştığı belirli bir dönemde hakkında hukuka aykırı olarak çeşitli işlemler tesis edildiği ve kişilik haklarının zarara uğratıldığı nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen manevi zararın tazmini istemiyle açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

63. Halk Eğitim merkezinde kursiyer olarak çalışan davacının, çalıştığı süre için talep ettiği kıdem tazminatı alacağının tahsili istemiyle açtığı davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

64. Giresun İl Telekom Müdürlüğünde 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi teknisyen yardımcısı olarak görev yapan davacının, tekniker kadrosuna atanması isteminin reddine ilişkin işlemi iptal eden Ordu İdare Mahkemesi kararının uygulanması suretiyle teknikerlik kadrosuna atanması ve ücret kayıplarının ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

65. Davacının yargı kararı ile ikinci kez iade edildiği genel müdür yardımcılığı görevinden alınması,haksız yere şikayet edilmesi nedeniyle hakkında açılan ceza davaları ve usulsüz açılan soruşturmalar nedeniyle kişilik haklarının ağır ihlali nedeniyle uğradığını iddia ettiği manevi zararın tazmini amacıyla açılan tazminat davasının, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

66. Davacı ile davalı belediye arasında düzenlenen abonman sözleşmesine göre tahsil edilen atık su bedelinin iadesi hakkında açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

67. Davacının sevk ve idaresindeki aracın, yol üzerinde bulunan ve kapağı olmayan logara girmesi sonucu meydana geldiği iddia edilen kaza nedeni ile davacının uğradığı maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle açılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE çözülmesi gerektiği hk.

68. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42. maddesine göre verilen para cezasının kaldırılması istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

69. Davalı Belediye’de Encümen kararı ile sözleşmeli personel olarak çalışmakta olan davacının, sözleşmesinin yenilenmemesine yönelik işleminin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle açtığı davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

YARGITAY KARARI

 

Yargıtay 15. Hukuk Dairesinden:

 

            Esas                : 2013/2699

            Karar                         : 2013/4016

 

YARGITAY İLAMI

 

            Mahkemesi      : Adana 5. Sulh Hukuk Hakimliği

            Tarihi              : 11/12/2012

            Numarası        : 2010/120-2012/1458

Davacı               : &S230;&S230;&S230;&S230;&S230;&S230;&S230; Vek. Av. Damla Yürekli

Davalı               : &S230;&S230;&S230;&S230;&S230;&S230;&S230;Vek. Av. Emrah Sökmen

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükme karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz isteğinde bulunulmuş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR

Adana 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin temyiz edilmemek suretiyle kesinleşen 11/12/2012 gün, 2010/120 E.,2012/1458 K. Sayılı kararına karşı 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427/6. maddesi uyarınca Adalet Bakanlığının gösterdiği lüzum üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz isteğinde bulunulmuştur.

Kanun yararına bozma isteminde 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Yemine Davet” başlıklı 228. maddesinden sözedilmiş, aynı kanunun “yemini yerine getirecek kimseler” başlıklı 232. maddesinin 1. fıkrasında ise yeminin tarafa teklif olunacağı hususunun düzenlendiği mahkemece anılan hükümlere aykırı olarak yemin teklif edilen davalıya yemin davetiyesi çıkarılmaksızın vekiline yemin teklifinde bulunmak suretiyle hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülmüştür.

Somut olayda yargılamanın 11/9/2012 tarihli celsesinde delil listesinde “her türlü yasal delil” demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olan davacı vekiline, karşı tarafa yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılmış bu celse hazır bulunan davacı vekili müvekkili ile görüşüp beyanda bulunacağını beyan ettikten sonra müteakip 11/12/2012 tarihli celsede “1/10/2012 tarihli dilekçesinde belirtildiği hususlarda yemin teklifinde bulunduğunu” beyan etmiştir. Davacı tarafın yemin teklifinde bulunduğu celsede davalı asil hazır değildir. Hazır bulunan vekili Avukat Emrah Sökmen ise vekâletnamesinde bulunan yetkiye dayanarak yemin teklifini kabul etmediğini bildirmiş davalı vekilinin bu beyanına dayanılarak dava sonuçlandırılmıştır.

Davacı vekilinin yemin teklifi 6100 Sayılı HMK’nın 232. maddesine uygun olarak tarafa yöneltilmiştir, vekile yemin teklifi sözkonusu değildir. Ancak yeminin kabul veya reddi için vekâletnameye özel yetki konulmuş olsa bile vekil buna dayanarak yemini kabul veya red edemez. Vekilin yemini kabul veya red yetkisini kullanabilmesi için müvekkilin (yemin edecek kimsenin) yemin teklif olunan meseleyi öğrendikten sonra vekiline yeminin kabul veya reddini bildirmek için özel yetki vermiş olması gerekir. Çünkü, yeminin kabul veya reddini bildirmek için özel yetki ancak yemin edecek kimse tarafından yemin teklif olunan meseleyi öğrendikten sonra verilebilir (HUMK md. 63). Müvekkile durum bildirilmeden yemin teklif olunan celsede vekilin yemini reddetmesi usule aykırıdır. (Yargıtay 19. H.D. 2006/3948 E. 2006/5915 K., 2/6/2006 tarihli kararı. 4. H.D. 28.11.1969 tarih 9007 E., 9983 K. sayılı kararı.) Mahkemece açıklanan bu hususlar gözetilmeden davalı vekilinin teklif olunan yemini kabul etmediği gerekçesi ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, kararın kanun yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Adana 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 11/12/2012 gün ve 2010/120 E.,2012/1458 K. sayılı kararının HUMK’nın 427/6. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, bozma kararının bir örneğinin Resmî Gazete’de yayınlanmak üzere Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 20/6/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

20.09.2024
AV. HANDE KESKİN
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.